Poesie in turco




Certo conosco il sapore dell’ago che punge la vena

ogni due mesi offro a quel becco

cianotico il liquido pigro e

intenso che mi abita

come un fiume placido che scorre d’estate:

se volete un poeta sappiate che non amo i torrenti

né le piene che invadono il letto e lasciano

limo sulla carta.

 

 

Tabii ki bilirim damara batan iğnenin tadını

her iki ayda bir o siyanotik iğne ucuna, bende duran

o katı sıvıya teslim oluyorum

yazın akan sakin bir ırmak gibi:

eğer bir şair arıyorsan dikkat et buna

akarsuları sevmem

ne de yatağını aşındıran ve balçığını kâğıtta

bırakan selleri.

 
(Çev. Müesser Yeniay)

Nessun commento: